| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Phrasals | commit someone or something to something v. | birini/bir şeyi bir şeye tahsis etmek |
| Phrasals | commit someone or something to something v. | birini/bir şeyi bir şeye vermek |
| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (birini/bir şeyi bir şeye) adamak | ||
|
And he is committed to a better future for the French people. Ve kendini Fransız halkı için daha iyi bir geleceğe adamıştır. More Sentences |
||||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (bir şeyi) yapmaya karar/söz vermek | ||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (bir şeyi) kabul etmek | ||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (bir şeye) razı olmak | ||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (özel bir ilişkiye) girmek | ||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (özel bir ilişkiye) başlamak | ||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | (özel bir ilişkiye) kendini adamak/bırakmak | ||
| Phrasals | commit (someone or something) to (something) v. | birine bağlanmak | ||
